Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2 Ocak 2011 Pazar

İzmir böyle zulüm görmedi

Son günlerde İzmir üzerine önemli tespitler ve tartışmalar yaşanıyor. Eski bakan Çelik’i açıklamaları, ESİAD Başkanı Şükürer’in tespitleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun ve İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın yanıtları, Melih Gökçek’in EXPO başvurusu vs… Genel seçim yaklaştıkça İzmir’in ulusal medyada daha çok tartışılacağı açık…
Neden bu kadar tartışılıyor İzmir?
Birinci nedeni CHP’nin aldığı oy oranı…
Şimdi herkes CHP’nin başarını yeniden tekrarlayıp tekrarlamayacağını konuşuyor.
Tekrarlayabilir…
Çünkü yeni bir yapı ve yeni bir lider ile girecek seçimlere CHP…
Eğer milletvekili listesini doğru oluşturur ise İzmir’de başarılı olması muhtemel…
Tekrarlamayabilir de…
Çünkü yerel yönetim, özellikle büyükşehir belediyesi dökülüyor. Verilen sözler yerine getirilmiyor, kent olduğu gibi duruyor…
24 trilyona biten buz pateni alanı için arsa sahiplerine 82 trilyon ödeniyor.
Hızlı tren, Behçet Baba’nın kayığı gibi hava koşullarına göre çalışıyor…
Metro hiç bitmeyecek gibi. İnsanlar inşaatı izlemekten bıktı.
Dünya, en zor iklim koşullarının yaşandığı Bering Boğazı’nı yeraltından geçiyor, Balçova’daki teleferiğin telleri 3 yıldır değiştirilemiyor.
Yağmur yağıyor, trafik felç oluyor, bentler yıkılıyor, evleri su basıyor…
Kentsel dönüşüm projelerinden bir tanesi bile doğru dürüst yürümüyor.
EXPO elimizden Milano’ya kaçtı, şimdi de Ankara’ya gidiyor.
İzmir’e turist çekecek Agora’ya bir tek çivi çakılmıyor. Toplam 10 binaya kamulaştırma yapılacak, hala bekleniyor.
Büyükşehir organizasyon şeması tepetaklak…
Büyükşehirden arayan herkes sarayda bir keşmekeş olduğunu, çalışanların bile işe gitmek istemediklerinin altını çiziyorlar.
İki yıl önce, “Körfezin tamamının temizlenmesi ve denize girilmesi için Tuzla bölgesinden bir kanal açacağız” denmişti. Bugün bu projeden bir kez bile söz edilmiyor.
Narlıdere’de açılan milyonlarca lira sarf edilen yol hukuka aykırı bulundu.
Kordon’da ve Pasaport’ta bir düzden sağlanamadı.
Üstüne üstlük Kordon esnafı ile ters düşüldü.
İkiçeşmelik yolu işgal altında. Görünümü ile üçüncü dünya ülkelerinden daha beter…
Kentin içine 6 yılda bir tek alternatif yol yapılmadı. 2 yıl önce “İzmir’e şu kadar otopark yapacağız” dendi, hatta otoparkların yerleri bile saptandı. Ancak nedense daha inşaatlarına bile başlamadı.
Üçüncü İzmir projesi nedense değiştirildi ve hala mahkemelerde sürünüyor…
Yolsuzluk zinciri öyle bir hal aldı ki, mülkiye müfettişleri bile nereden başlayacaklarını bilemiyor.
Liman yerinde sayıyor, özel limana izin verilmiyor.
Kemeraltı çöktü, Hatay zaten mezarda…
Güzelyalı, Göztepe’de park halindeki otomobillerden dolayı yürünmüyor…
Böyle bir süreçte hala büyükşehir belediye başkanımız çıkıp da nasıl “Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı benim” deme cüretini gösteriyor?
Ya başka kentleri görmüyor ya da kelimenin tam anlamı ile okkalı bir Osmanlı avuç içi istiyor…
Belediye başkanını destekleyen bir kısım İzmirlinin bu işten kazancını ben de merak ediyorum…
Arka arkaya gelecek mahkemelerden sonra bu kesimden kim kalacak acaba başkanın arkasında…

PAUSE HABER: 02 - 01 - 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder