Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

24 Mart 2010 Çarşamba

Neresinden başlayayım?

Geçtiğimiz aylarda Kemalpaşa’da bir sağlık yatırımı konusunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yatırımın sahibi Nivent Kurtuluş arasındaki hukuki mücadeleye değinmiş, hayli de olumlu telefon ve mail almıştım.
Nivent Kurtuluş, hukuk mücadelesinde bir adım daha attı ve Kocaoğlu hakkında soruşturma açtırdı. Soruşturmayı valilik müfettişleri yürütüyor. Ancak Nivent Kurtuluş’un Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne de Kocaoğlu hakkında suç duyurusu var. Dolayısıyla yakın zaman içerisinde Ankara’dan gelecek müfettişler de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na oldukça fazla soru soracaklar.
Üç gün önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı medya biriminden, “Büyükşehir’den Buca’ya Huzur Vadisi” başlıklı bir haber ulaştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi 65 dönüme huzurevi, engelli eğitim merkezi yapacak.
Aynı haberi gazetede okuyan Kurtuluş, büyükşehir ile mahkemelik olduğu sağlık tesisinin isminin büyükşehir tarafından kullanıldığını görünce harekete geçer. Ve Huzur Vadisi ismini marka işlemleri sözleşmesi bazında tescil etmek için gerekli başvurularını yapar. Sanırım İzmir Büyükşehir Belediyesi kendisine yeni bir isim aramak zorunda kalacak. Gerçi olsun. Nasılsa bitirilmeyecek bir projeye yeni isim de bulunur.

***

Jeotermal A.Ş. konusunda yeni yeni kayıtlar ortaya çıkıyor. Jeotermal eski genel müdürü Ali İçhedef ile genel müdür yardımcısı Ali Yusufoğlu arasındaki özel görüşmeler… Arada seviye çok düşüyor ama diyecek bir şey yok. Bazen de çok erkek muhabbeti oluyor. Kocaoğlu üzerine yapılan tespitleri ise kendime sakladım. Ama en azından Kocaoğlu’nun İçhedef’in neden arkasında bu kadar net durduğunu anladım. Kayıtlarda Deneyim Belgesi kriterlerinde oynamadan, geçmişe dönük sözleşme hazırlanmasından tutun da yüklenici firmanın, sigortalı, sigortasız işçi çalıştırma tartışmasına kadar birçok konu bulunuyor. Kayıt altına alınan bir başka ihale tartışmasında ise rakam hayli yüksek. Hatta bu ihaleye katılan firmalardan biri ile Jeotermal A.Ş. ile daha sonra mahkemelik bile olmuş. Bu noktada öncelikle İzmir Valisi’ne soruyorum. Burada nasıl bir tavır geliştireceksiniz? Sonra da tabii ki Kocaoğlu’na soruyorum. Bu işin altından gerçekten nasıl kalkacaksınız?
NOT 1: 03.02.2009 tarihli, M.35.İBB.0.23.01-246-340 no’lu sözleşme ve 04.02.2009 tarihli Muayene Kabul Komisyonu’nun hizmetin kabul raporu… Şahsen bu başarılı şirketi ayakta alkışlamak gerekiyor. Büyükşehir ile bir sözleşme yapmış, bir gün sonra da işi teslim etmiş. Belgeler de elde. N’olacak şimdi?

NOT 2: Bir eski büyükşehir çalışanının imzalı itirafnamesi ise daha da ilginç. Bir listenin altına imza atmış. 18.400 adet sandviç, 12.705 meyve suyu… Viskileri, rakıları, biraları, ceviz içlerini, bademleri saymıyorum bile… Tüm bunlar 2009’daki 23 Nisan şenlikleri kapsamında tüketilmiş! Demek ki bizim çocuklar içkiye erken başlıyorlar! Elde MSN kayıtları olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Derbentoğlu konusu yine karşıma çıkacak gibi… 2009 Mart sonunda seçim vardı değil mi?

NOT 3: Aktan Petrol ve İstiridye Petrol… Bu iki isme şimdilik dikkat… Karabağlar Belediyesi’ne özellikle dikkat…
YENİGÜN 24 - 03 - 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder