Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Eylül 2008 Cumartesi

Arsenik meselesi kapandı

Aslında her şey hazırdı FOX TV’de, Kadir Çelik’in programında…
Melih Gökçek bir taraftan bastıracak, telefona bağlanacak isimler de bilimsel açıdan Gökçek’in İzmir’deki arsenikli su eleştirilerine bilimsel açıdan destek verip, yerel seçim öncesi CHP önemli bir gol yiyecekti İzmir’de.
Ancak beklenen olmadı.
CHP İzmir milletvekili Bülent Baratalı tartışmanın başında çok iyi bir taktik izledi ve Gökçek’i sinirlendirdi. Bu taktiği kimden aldıysa Baratalı tebrik etmek lazım…
Keşke Gökçek’in arada bir “Var mısın iddiasına” yönelik çıkışlarına, “Siz Las Vegas’ın mı belediye başkanısınız. Nedir bu sürekli her şeyi kumar üzerinden değerlendiriyor, bir iddia yarışına giriyorsunuz?” yanıtı da verilebilirdi.
Neyse, Baratalı etkili bir şekilde Gökçek’i sinirlendirmeyi başardı.
Kadir Çelik tartışmanın kayıkçı meselesine döndüğünü görünce telefon bağlantılarına başvurdu. Bilimsel noktada yapılacak açıklamaların İzmir suyuna yönelik tartışmayı alevlendireceğini umdu.
Ancak…
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Murat Tuncer olaya öyle bir noktadan yaklaştı ki, hem Melih Gökçek hem de Kadir Çelik şaşkınlıktan ne yapacaklarını şaşırdı.
Tuncer, siyanür konusunda halkta panik yaratmanın yanlışlığından başladı; siyanürlü suyun sadece İzmir’in değil, tüm Ege’nin hatta dünyada birçok ülkenin sorunu olduğunu dile getirdi. Amerika’da birçok eyalette siyanür oranlarının litrede 50 mikrogramın üzerinde olduğu örneklerini de verdi.
İzmir’deki kanser vakalarındaki yüksekliğin, dünya standartlarında veri alınabildiği için görüldüğünü, akciğer kanserindeki yüksekliğin bölgede sigara tüketme oranının yüksekliği ile ilgili olduğunu, siyanürün etkisinin olması halinde akciğer kanseri ile birlikte mesane kanserinin de yüksek seyretmesi gerektiğini söyledi.
Gökçek bu açıklamalarla neye uğradığını şaşırdı aslında. Karşısındaki isim kendi partisinin hükmettiği sağlık bakanlığı çalışanıydı ve ortaya net veriler sunuyordu. Murat Tuncer’in bu noktada risk aldığı belli. Bu nedenle CHP’nin bu bürokratın geleceğini iyi izlemesi gerekiyor. Tuncer’in bilim adamı objektifliğinin siyasi kavga ile bitirilmesi hiç hoş olmaz doğrusu.
Ardından telefona bağlanan Ankara Tıp Kurumu Derneği Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Uçer de Gökçek’in verdiği verilerin hataları üzerinde durdu. Konuyu o kadar net sundu ki, Çelik telefonu kapatmak zorunda kaldı. Uçer’in bu kadar net olması bağımsız bir derneğin genel sekreteri olması ile de doğrudan ilintiliydi.
İzmir Milletvekili Bülent Baratalı önceki gün Yenigün’ün gündeme getirdiği bir habere de dikkat çekti.
Kaliforniya Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Cafer Yavuz röportajında, “Günde 1 litre su içiyorsanız minimum 77 yıl bu sudan içmeniz gerekli ki arsenik sizi öldürebilecek duruma gelsin. Tabi içilen her arseniğin vücutta kaldığını varsayıyoruz. Belki hiç öldürücü duruma gelmeye de bilir” diyordu.
Üstelik Yavuz, kamuoyunda çok iyi bilinen Özel Yamanlar Lisesi mezunuydu.
Tartışmanın geldiği boyuttan sonra Gökçek’in yapacağı bir şey yoktu.
Kadir Çelik programın gittiği yönden şaşırmış olacak ki, “Benim kafa karıştı” diyerek programı kapattı.
Sanırım bu noktadan sonra arsenikli su tartışması İzmir’in gündeminden çıkar.
Tabii bu tartışmalar arasında eksik kalan çok şey var.
1 – Kentin belediye başkanı tatilde, millet kenti savunuyor. Dün sabah CHP İzmir İl Başkanlığı’nda MYK üyesi İzmir milletvekili Mehmet Ali Susam’ın arsenikli su konusunda basın açıklaması vardı.
2 – Gökçek programda İZSU’nun Ankara suyu üzerine yaptırdığı analizin mühürlü raporunu istedi. Ancak Baratalı’da bu rapor yoktu. Neden? Nedeni çok basit. İZSU’dan böyle onaylı bir raporu almak için Kocaoğlu’nun izni gerekiyor. Ancak başkanımız tatilde. Üstelik milletvekillerinden de hoşlanmıyor.
3 – Program sonrası Bülent Baratalı’ya genel merkez düzeyinde önemli birçok telefon geldi. Herkes ilk kez siyanür konusunda CHP’nin ulusal bir kanaldan yüzünün akıyla çıktığını ileri sürdü.

NOT 1: Yineliyorum. CHP Genel Merkezi bu iki öğretim üyesinin bundan sonra karşılaşacakları zorluklara dikkat etmeli. Zamanında müdahalede bulunmalı.

NOT 2: Bakalım hangi yerel yayın organları bu tartışmayı gündemlerine alacaklar.

NOT 3: Kocaoğlu Gökçek ile 500 kilometre öteden Bugün gazetesinin amblemi altında 40 dakika somurtarak beklemek yerine bu işi bu profesörler eşliğinde çok daha önce çözebilirdi. Artık kelle almak zamanı. Hatta geç bile kalındı.

YENİGÜN 06 - 09 - 008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder