Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

12 Aralık 2006 Salı

Köşe yazarlığı cahilliği…

Birileri Ersu Hızır’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği vekili olarak çalışmasını, belki de asaleten atanmasını istemiyor anlaşılan, bazı gazetecilere ve köşe yazarlarına telefon ederek yeni isimler önermeye başladı. Önerilen isimleri daha sonra yayınlayacağım. Ancak İzmir medyasının ve özellikle köşe yazarlarının, CHP içinde yaşananları, genel merkez ile büyükşehir belediyesi arasındaki ilişki ağlarının hangi yöne doğru evrildiğini, bu evrilmede kimlerin hangi rolü üstlendiklerini kavramaktan uzak oldukları yazdıklarından anlaşılıyor.
Bazen öyle bir ismi gündeme getiriyorlar ki, insan ister istemez, “Bu adam acaba İzmir’de mi yaşıyor” ya da “Yazdıklarına bakılınca bizim mahalle bakkalı Ahmet Efendi’den bir farkı yok. Aynı zır cahillik. Ahmet Efendi’nin diğerinden farkı elinde bir sütunu olmaması” tanımlaması yapmak zorunda kalıyor.
Tabii bir köşe yazarı, bir konuda bu kadar bariz bir hata yapıyorsa, diğer yazılarının da ne kadar tutarlı olduğunu dikkate almak gerekiyor.
Aslında bunun tek nedeni var. Köşe yazarlarının her konuda yazma istekleri. Bunların nedenleri aslında çok açık:
1 – Bilgi birikimleri yeterli olmadığı için sağdan soldan gelen duyumları ve e-mailleri olduğu gibi köşelerine aktarıyorlar. Bu nedenle ortaya konu bolluğu çıkıyor.
2 – Bir konuda uzmanlaşmadıkları ve çalışmadıkları için yazdıklarının ne bir değeri oluyor, ne de insanlar tarafından dikkate alınıyor.
3 – Toplumla ilişkileri kesik olduğu için, doğrudan bilgi alışverişinde bulunmuyorlar. Üstelik analitik düşünme yetenekleri gelişmediği için gelen bilgileri de yanlış yorumluyorlar.
Gazete sahiplerinin ya da temsilcilerinin de köşe yazarı olgusuna öyle büyük önem atfettiklerini sanmıyorum.
Onların köşe yazarı saptama kriterleri de ilginç:
1 – Belli bir çevresi olmalı. Böylece bizim yazarı okuyan sayısına doğru orantılı olarak satışlarımızda da bir artış olur.
2 – Belli bir noktayı tutmalı. Böylece önümüzdeki süreçte ortaya çıkacak bir sorunu bu yazarın ilişki ağları üzerinden çözerim.
3 – Rakiplerim 15 – 20 köşe yazarına sahip. Benim neyim eksik ki, ben de gazetemde bu kadar köşe yazarına yazma imkanı sağlarım.
4 – Bazı gazetecilere köşe yazdırarak genel merkezden atılmalarını engeller, kendilerine bir iş yaratmış olurum.
İzmir’de köşe yazanların ne kadar okunduğu konusunda doğru bir araştırmaya ihtiyaç var. O zaman kimlerin yazılarının ilgi çektiği, kimlerin yazılarının takip edildiği daha net biçimde ortaya çıkacak, belki gazeteler de bu kadar çok ismi sırtlarında taşımak zorunda kalmayacaklardır.

http://www.suleymangencel.com/ 12 - 12 - 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder